FETÖ’nün yargı eliyle gerçekleştirdiği 17-25 Aralık
operasyonlarına ilişkin 67 sanıklı iddianame kabul edildi. İddianamede FETÖ’nün
soruşturma kılıfıyla hükümeti hedef aldığına yer verildi
Fethullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen 17
Aralık girişimine ilişkin hazırlanan iddianamede mahkeme tarafından kabul
edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere 30 müştekinin
yeraldığı iddianamede 67 sanık yer aldı. Bir numaralı sanığın Fetullah Gülen
olduğu iddianamede 2 numaralı şüpheli Yakup Saygılı, 3 numaralı şüpheli ise
Nazmi Ardıç… İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan
iddianamede yer verilen tespitlerden bazıları şöyle:
17 ARALIK DARBEDİR
İddianamede 17 Aralık girişiminin soruşturma kılıfında
bir darbe girişimi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti 61. hükümetinin ulusal ve
uluslararası baskı altına alınıp istifa etmesini sağlama amacına yönelik olduğu
belirtildi. SABAH’ın haberine göre iddianamede girişimin, FETÖ/PDY Terör Örgütü yöneticilerinden alınan talimatlar
doğrultusunda sahneye konduğu anlatıldı. İddianamede, “Gözaltı listesinin
yayınlanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’nın oğlunun isminin ortaya
atılması ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın terörle bağlantılı gösterilmeye
çalışılması ile kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti üzerinde baskı
aracı olarak kullanılmaya, bu şekilde hükümetin görevini yapmasının
engellenmeye çalışıldığı ortadadır” ifadeleri kullanıldı. İddianamede,
“FETÖ/PDY Terör Örgütü’nün; yargı ve emniyet teşkilatı içerisine yerleşerek
yasal hiyerarşik yapının dışındaki bir hiyerarşik yapılanmayla hareket
ettikleri yapılan soruşturmalardan anlaşılmıştır” denildi.
HER TÜRLÜ HİLEYİ KULLANIYORLAR
İddianamede, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü
mensuplarının; örgüt lideri Fetullah Gülen’in talimatı ile devletin tüm
kılcallarına sızmakla kalmayıp kamu imkânlarını kullanarak kendilerine rakip
olarak gördükleri ve hedefledikleri iktidara ulaşmak için karşılarına
çıkabilecek devlet kurumlarını ve şahısları bertaraf etmek için de her türlü
hile ve yöntemi acımasızca kullandıkları görülmüştür. Kendilerine dini cemaat
görüntüsü veren bu yapının kendilerini eleştiren kişileri de yine yargı ve
emniyetteki mensuplarını kullanarak baskı altına almaya çalıştığı da bir
gerçektir. Kamuoyunda bilinen adıyla; Cübbeli Ahmet Hoca Davası, Şike Davası,
Tahşiye Davası, Askeri Casusluk Davası örnek olarak verilebilecek davalardan
sadece birkaçıdır. Ülke ve millet menfaatleri için bu kadar tehlikeli bir hale
dönüşen ve Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti ile iktidar kavgasına
girişen bu yapının, çeşitli savcılıklarca yürütülen soruşturmalar neticesinde
deşifre edilmeye başlandığı da bir gerçektir” satırlarına yer verildi.
BREZİLYA ÖRNEĞİ
17 Aralık’ın Brezilya’da yapılan operasyona benzerliğine
dikkat çekilen iddianamede, Sarraf,’ın Brezilyadaki karşılığının Alberto
Yossuef, Halkbank’ın Brezilyadaki
karşılığı dünyanın en büyük petrol şirketlerinden Petrobras, Türkiyede hedefe
konulan Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan’ın Brezilyadaki
karşılığı Lula Da Silva ve ve Dilma Rousseff olduğuna dikkat çekildi.
BELGELER FETÖ’DEN
İddianamede Rıza Sarraf’ın ABD’de de tutuklanmasına da
değinildi. 17 Aralık’ta örgütün başarısız olmalarının ardından, bu başarısız
girişiminin asıl sahipleri tarafından ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya
çalışıldığı kaydedildi. Örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi
ve belgelerin ABD’de Preet Bharara isimli savcıya teslim edildi, Bu bilgi ve
belgeler üzerinden ABD’de iddianame hazırlanarak FETÖ tarafından
gerçekleştirilmeye çalışılan 17 Aralık girişiminin yeniden sahneye konma
çabasına girişildi. İddianamede Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İran ve Brezilya
arasındaki doğalgaz ve petrol başta olmak üzere ticari ilişkileri hedef alan,
bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti Devleti menfaatleri aleyhine olarak yürütülen
saldırıda ABD ve ABD Savcısı ile işbirliğine giren FETÖ terör örgütünün bu
planlamanın yerli ayağı olduğu belirtildi.