Arap ülkelerinde, iş dünyasının yaşadığı sorunların başında gelen en önemli unsurlardan birisi güven. Ama her türlü güven; mal ve can emniyetinden tutun her türlü güven aklınıza gelebilir.
Özellikle Suudi Arabistan’da iş adamlarının otel odasına kapatılıp, çeşitli baskıların yapılması, mal varlıklarının bir kısmını terke maruz bırakılmaları güvenli liman arayışlarının ana sebeplerinden birisi. Çünkü Prens Selman’ın etki alanına giren diğer Arap ülkelerinde de benzer adımların olduğu ve önümüzdeki günlerde yoğunlaşmasının söz konusu olabileceği konuşuluyor.
Mesela Suudi Arabistan’daki en etkili tüccarlar Yemenliler. Hatta ticaretin yüzde 50’ye yakınını Yemenliler gerçekleştiriyormuş. Ürdün’de ise Iraklı iş adamları etkin. Aynı şekilde Suriye’den, Irak’tan, Yemen’den veya diğer Arap ülkelerinden çeşitli sebeplerle uzaklaşmak zorunda kalan iş adamları, Körfez ülkelerinde iş yapıyorlar. Fakat bu ülkelerde iş yapmalarına, oturum almalarına izin verilirken, vatandaşlık verilmiyor.
Bir örnek; Suriye kökenli bir Arap iş adamı 40 yıldır Katar’da önemli işlere imza atmış, ama vatandaşı olamamış. Benzer durum diğer Körfez ülkeleri için de geçerli. Dolayısıyla iş yaptıkları, yıllarca yaşadıkları ülkelerin vatandaşı olamamaları, asli unsuru gibi muamele görmemeleri, hatta aileleri için gelecek kaygısı taşımaları beraberinde çeşitli problemleri de getiriyor.
Özellikle Arap Baharı, Katar ambargosu veya bölgedeki başka siyasi gelişmelerden en fazla etkilenme de bu konumda olan iş dünyasında yaşanıyor.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Katar, Bahreyn ve Ürdün gibi ülkeler, Suriye, Irak, Fas gibi diğer Arap ülkelerinden gelen müteşebbislere vatandaşlık vermiyor. Amerika, Avrupa Birliği, İngiltere gibi coğrafyalarda kendine sığınacak liman arayan Arap iş adamları, bu ülkelerde çeşitli nedenlerden dolayı aileleriyle uzun süreli yaşam süremiyor veya buralarda kalıcı olmak istemiyorlar.
Arap iş adamları ‘Güvenli Liman’ arıyor
Günümüzde kendini bu durumda hisseden yurdundan edilmiş Arap iş dünyasının veya bazı ülkelerde baskılardan uzaklaşmak isteyenlerin hedefinde ‘Güvenli Liman’ olarak Müslüman ve özgür kimliğiyle Türkiye görünüyor. Özellikle Suriye’de yaşanan vahim hadiseler sonrası her kesimden Suriyeli insanın ve hassaten Suriyeli iş dünyasının Türkiye’deki başarı hikâyeleri ciddi anlamda örnek teşkil ediyor.
Sadece Suriye kökenliler değil, başka Arap ülkelerinden Türkiye’ye gelen iş adamlarının başarı tabloları da ülkemizi cazip hale getiriyor. ‘Güvenli Liman’ arayan Arap iş dünyası ülkemizde kalıcı olmanın yollarını arıyor. Bunun için de bizatihi Arap iş adamları harekete geçerek Türkiye’de yatırım için platformlar oluşturmuşlar. Aklınıza hemen inşaat temelli, devamı olmayan yatırımlar gelmesin. Enerji, savunma sanayi, tarım, hayvancılık, endüstri, turizm, yüksek teknoloji, eğitim, sağlık gibi ekonominin her alanı hedeflerinde.
Kaynak: Habertürk
İsrail'in geçen hafta Pazartesi günü Gazze Şeridi'nde Refah kentine yönelik saldırıları devam ederken, İsrail ordusu…
Dün İstanbul'da meydana gelen terör saldırısı, Çağlayan Adliyesi'nin önündeki polis kontrol noktasına yönelik gerçekleşti. İki…
31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere yaklaşırken, Türkiye'deki siyasi sahnede partiler adaylarını tanıtmaya başladı. Ancak Ana…
2024'ün ilk günlerinde, Orta Doğu'da yüksek bir gerilim atmosferi hüküm sürüyor... Dün Lübnan topraklarında meydana…
Valorant VP Al Valorant VP al, taktiksel birinci şahıs nişancı oyunu olarak oyun dünyasında büyük…
Malta'da dil okulu fiyatları 2023, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bu faktörler arasında okulun türü,…