AK Parti İstanbul adayları tanıtım toplantısı başladı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının tanıtılacağı salona TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile beraber geldi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
“Aziz milletim, sevgili İstanbullular, değerli dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Tarih boyunca hep insanlığın göz bebeği olmuş, peygamber efendimizin övgüsüyle şereflenmiş tek bir taşına tüm servetlerin feda edildiği bu kutlu şehrin bahtiyar insanlarını selamlıyorum. Bir ayağını Avrupa’ya diğerini Asya’ya bastığı eşsiz coğrafyasında Türkiye’nin de dünyanın da her güzelliğini içinde barındıran, kendisini sevmenin bir ömre bedel olduğu bu şehrin tüm insanlarını selamlıyorum.
BİZ İSTANBUL’U HEP KAHIRLA DEVRALDIK
Bakınız bu ülkenin en güzel renklerinden biri olan merhum Cem Karaca bir şarkısında ne diyor? “Dur, bırak kaynasın kahvenin suyu. Bana İstanbul’u anlat nasıldır? Bana Boğazı anlat nasıl? Haziran titreyişleri kaçak yağmurlar ardı, yıkanmış kurunur muydu yine o yeditepe? Ana şefkati gibi sıcak güneşte dur; bırak kalsın açma televizyonu. Bana İstanbul’u anlat nasıldır? Şehirlerin şehirlerini anlat nasıldır? Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp, köprüler, Sarayburnu, minareler ve Haliç’e deyiverdin mi bir selamı gizlice? Kokun İstanbul gibidir, gözlerin İstanbul gecesi. Şimdi gel sarıl, sarıl bana kınalım. Gökkubbenin altında beraber çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali.
Biz İstanbul’u hep kahırla devraldık. Biz bugünlere getirdik. AK Parti olarak hem büyükşehirde, hem de ilçelerde tüm benliğini İstanbul’a adamış adaylarla yola çıkacağız.
YÜREĞİMİZ CIZ ETTİ
İstanbul büyükşehir ve ilçe adaylarımız, AK Parti’nin her ferdi gibi hizmet siyasetiyle gece gündüz hemşehrilerimizin hizmetinde olacaktır. İstanbul güzel olduğu kadar, nazlı bir şehirdir. Asla ihmale gelmez. Mesela şehircilik ihmale gelmez. Mesela hizmette ihmale gelmez. Sokakları çöpten gelmez, Haliç’i kokudan geçilmez. Biz İstanbul’a hep layık olduğu şekilde muamele etme çabasında olduk. 1994’te aldığımızda karşımızda öyle sahipsiz bırakılmış bir şehir vardı ki, yüreğimiz cız etti. Bu süreçte gördük ki, İstanbul için en büyük doğal tehdit depremse, en büyük siyasi tehdit de CHP zihniyetidir. CHP zihniyeti ne zaman bu şehrin başına musallat olmuşsa, İstanbul acı çekmiş, kıvranmıştır. İdeolojik olarak bu partiye oy verenler dışında, CHP’nin İstanbul’a hizmet sunabileceğine inanmadığı için o zihniyeti bu şehre yaklaştırmadı.
BUNLARIN NE İSTANBUL, NE TÜRKİYE UMURUNDA
CHP zihniyetinin 1994’ün bir adım ötesine geçemediğini görüyoruz. Ne İstanbul umurlarında, ne Türkiye umurlarında, ne de dünyada ne olup bittiği umurlarında. Varsa yoksa kendi partilerindeki koltuk mücadelesi. CHP bunlardan ibaret bir partidir.
Kendileri de her seçim şapkadan başka bir tavşan çıkartmanın peşine düşüyorlar. Bir gün çarşaflı kadınlara rozet takıyor, bir gün bölücü örgütün güdümüyle el takıyorlar, ertesi gün tam tersi görüşleri savunan başka partiye göz kırpıyorlar. Her seçim döneminde kılıktan kılığa giriyorlar. Transferden transformasyona her türlü siyasi oyun bunlarda mubahtır. Milletimiz bunları ciğerine kadar tanıyor.
AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE
“Karga adını değiştirse de sesinden tanınır” CHP adını da değiştirse, kılığını da değiştirse milletimiz onu sesinden tanır. Nasıl mı tanır? Tek parti devrindeki zulmünden tanır, darbelere verdiği destekten tanır. Sokak te-röristlerine sahip çıkmaktan tanır. İnancına tarihine olan husumetinden tanır. Millete hakaret eden yöneticilerinden, milletvekillerinden tanır. Lafa gelince demokrat, özüne gelince simsiyah faşist duruşundan tanır. Milletimiz bunları 26 milyon 330 bin kişinin oyuyla seçilmiş cumhurbaşkanını, asmakla, darbeyle tehdit eden o bed sesinden tanır. Bakın sahip çıkıyor. Niye? Al birini vur öbürüne. CHP hangi boyaya boyanırsa boyansın. Milletimiz onu tanır. Unutmayın kimse AK Parti’ye oy vermek zorunda değil. Önce ahlakımızla, duruşumuzla, mütevaziliğimizle, değerlerimizle milletimizin gönlüne girecek, ardından yapacağımız hizmetlerle onların oyunu alacağız. Bir şeye çok dikkat edeceğiz. Tevazu, samimiyet ve gayret. Biz 31 Mart’ta kampanyamızı gönül belediyeciliği üzerine bina ettik. Bunun başka bir yolu yoktur. Şayet bu salonda milletimizin gönlüne girerek oyunu alamayacağına kalpten inanmayan tek bir kişi varsa, bilsin ki yanlış yerdedir.
SALI GÜNÜ ANKARA, CUMARTESİ İZMİR
Salı günü Ankara’da aynı toplantıyı yapacağız, haftaya cumartesi İzmir’de aynı toplantıyı yapacağız. Şimdi burada ekonomiyle ilgili kısa bir girizgah yapacak, diğer hizmetlerimizle ilgili konuyu Salı günü Ankara toplantımıza bırakacağım.
Öncelikle yeni yılın milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 16 Nisan halk oylamasıyla ve 24 Haziran seçimleri ülkemiz için önemli bir milat olmuştur. 9 Temmuz’da yeminimizi yaparak kabinemizi açıkladık. 3 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimizin ilk 100 günlük icraat programını ilan ettik. Yüzde 97 gerçekleşme performansını milletimizle paylaştık. İkinci 100 güne dair programımızı da ortaya koyduk.