Haberyirmi

Batı’nın güdümününde hareket eden Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır, seçimlere hazırlanan Tunus’ta Nahda’yı saf dışı etmek ve kaos çıkarmak için düğmeye bastı. Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yapılan darbenin ‘babası’ olarak nitelenen iş adamı Naguib Sawaris, 19 Kasım’da Kartaca Sarayı’na ziyarette bulundu. 27 Kasım’daki ziyaretçi Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman oldu. BAE, 5 Aralık’ta karanlık bir ismi Tunus’a büyükelçi atadı. Nahda’nın kapatılması için de girişimler var.

Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’nin, Tunus’un Hammamet kentinde düzenlenen Belediye Başkanları Ulusal Sempozyumu’nda isim vermeden yaptığı uyarı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır’ın son dönemde Tunus’a yönelik yakın ilgisinin sorgulanmasına sebep oldu.

Nahda hareketinin düzenlediği sempozyumda konuşan Gannuşi’nin, Tunus’un demokratik dönüşümü başarısızlığa uğratmaya çalışan “yol kesicilere” rağmen hedeflerini gerçekleştirmeye ve demokratik sürecini tamamlamaya devam edeceğini belirtmesi dikkat çekti. Gannuşi, “Hukukun hakim olduğu Tunus’ta artık kaosa yer yok. Herhangi bir siyasi kesimin suça bulaştığına dair elinde kesin deliller olan yargıya iletsin” diyerek kaos planlarına da gönderme yaptı. Gannuşi isim vermese de, “yol kesiciler” tanımıyla BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’ın son dönemde Tunus’u karıştırmaya yönelik faaliyetlerini kastettiği değerlendiriliyor.

Yakın markaj
2019 sonunda yapılması planlanan kritik cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri öncesinde Tunus’u karıştırmaya yönelik faaliyetler artıyor. Körfez ülkelerinin, 2010 yılında gerçekleşen Yasemin devrimi öncesi yerleşik düzeni temsil eden Cumhurbaşkanı El Baci Kaid es-Sibsi’ye yakın durduğu ve desteğe hız verdiği görülüyor. Bu desteğin en önemli sebebi, bölgede Abu Dabi, Riyad ve Kahire üçlüsü tarafından kurulmak istenen düzene karşı, 2019 yılında Tunus’ta yapılacak seçimlerden çıkacak Nahda iktidarının güçlü alternatif oluşturma olasılığı.

Mısırlı milyarderin ziyareti
Üçlü, bu çerçevede Tunus’u yakın markaja almış durumda. 2013’te Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı yapılan darbe girişiminin “babası” olarak nitelenen Mısırlı milyarder işadamı Naguib Sawiris’in 19 Kasım’da Kartaca Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Sibsi ile görüşmesi yakın markajın kilometre taşlarından biri oldu. Savaris’in ziyareti Tunus’ta tepki çekti ve büyük protestolarla karşılandı.

Sibsi’nin ‘oğlu’ veliaht prens
27 Kasım günü ise Cemal Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutulan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, yoğun protestolar eşliğinde Tunus’u ziyaret etti. Tunus Cumhurbaşkanı Sibsi’nin, ülkesindeki yoğun tepkiyi hiçe sayarak, Prens Muhammed’i “oğlum” diyerek karşılaması ve Tunus ile Suudi Arabistan arasındaki “özel ilişkiye” atıfta bulunması gözlerden kaçmadı. Ziyareti ilginç kılan nokta ise Prens Muhammed’in ziyaretini birkaç saatle sınırlı tutmasına rağmen, üç özel danışmanını ülkede bıraktığının iddia edilmesiydi.

Nahda’ya kapatma davası
Prens Muhammed, Tunus’tan ayrıldıktan birkaç gün sonra, bir grup avukatın, ülkenin en büyük siyasi oluşumu olan Nahda Hareketi hakkında kapatma davası açmaya hazırlandığına ilişkin haberler çıktı. Söz konusu avukat grubu, 2013 yılında suikasta kurban giden Tunuslu muhalif siyasetçiler Şükri Belid ve Muhammed Brahimi hakkında Sibsi ile kasım ayı başında tepki çeken bir görüşme gerçekleştirmişti. Görüşmenin ardından cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, grubun cumhurbaşkanına sunduğu raporda, suikastlarda “Tunuslu bir siyasi partiye ait gizli örgütün parmağı olduğu” bilgisi paylaşılarak üstü kapalı şekilde Nahda Hareketi hedef tahtasına oturtuldu. Yeni Şafak, Yeni Akit)