O ülkeye net bir şekilde ‘Türkiye ile ilişkiyi kes’ şantajı yapıldı… Sudan’da geçen hafta çarşamba günü başlayan ve Ömer el-Beşir yönetimini hedef alan gösterilerin ardındaki motivasyona ilişkin nedenler arasında iktisadi kriz birinci sırada sayılırken, krizi fırsata çevirmeye çalışan güçlerin kimler olduğu da merak ediliyor.
Sudan Milli Kongre Partisi Lideri ve Sudan Meclisi Dış İlişkiler Heyeti Başkanı Muhammed Mustafa’nın Sudan ve Katar basınında geniş yankı bulan açıklamaları, protestoları yönlendirmek isteyen güçlere ilişkin önemli ipucu verdi. Muhammed Mustafa, her ne kadar isim vermese de, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’ın gizli ortakları İsrail ile birlikte Sudan’daki protestoları yönlendirme peşindeki güçler olduğuna dair güçlü deliller sundu. Öte yandan Sudan’daki gösterilerin belirli bir liderinin olmaması, protestoların yönlendirilmesini de kolaylaştırıyor.
Önceki gün Sudan’ın başkenti Hartum’da göstericiler Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in görevinden istifa etmesi talebiyle başkanlık sarayına yürüdü.
İlişkileri kesin
Muhammed Mustafa, Sudan’ın Türkiye, İran ve Katar’la ilişkileri kesmesi karşılığında adını vermek istemediği bir ülkenin kendilerine yardım teklif ettiğini açıkladı. Katar ve Sudan basın-yayınlarında yer alan habere göre, ekmek ve yakıt zamlarının protesto edildiği Sudan’ın içinde bulunduğu iktisadi krizin aşılması karşılığında Sudan’dan adı geçen ülkelerle ilişiğini kesmesinin yanı sıra Müslüman Kardeşler Cemaati ile de irtibatlarının koparılması talep edildi.
Tereddütsüz ret
Milli Kongre Partisi Lideri Muhammed Mustafa, söz konusu teklifi tereddütsüz reddettiklerini açıklayarak Katar’ın ve Türkiye’nin Sudan’a yönelik yatırımları karşısında bu teklifin kabul edilmesini “nankörlük” olarak nitelendirdi. Son olarak, Katar Emiri Temim el Sani 22 Aralık Cumartesi günü, Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’i arayarak Katar’ın, içinde bulunduğu ekonomik krize karşı Sudan’ın yanında olduklarını belirtti.
Kontrolsüz öfke
Önceki gün Sudan’ın başkenti Hartum’da göstericiler Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in görevinden istifa etmesi talebiyle başkanlık sarayına yürüdü. Göstericilere güvenlik güçleri gaz bombasıyla karşılık vererek dağıttı. Protestoların sürekliliğine ve ülke içinde hızla bölgeden bölgeye sıçradığına işaret eden uzmanlar gelişmeleri, “Bu durum, gösterilerin hükümet veya muhalefetin kontrolünün ötesinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor” şeklinde değerlendiriyor. Kontrolsüz öfke, gösterilerin Sudan’ı karıştırmak isteyen güçler tarafından kullanılmasının ve yönlendirilmesinin de yolunu açıyor. Ülkede Batı merkezli darbe söylentileri karşısında ordunun hükümetin yanında olduğu belirtiliyor. Öte yandan Sudan’da devam eden hükümet karşıtı gösterilerde bir haftada en az 37 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.
Sevakin endişesi
Afrika boynuzunda Türkiye aleyhine faaliyetler yürüten BAE ve Suudi Arabistan’ın, Sudan’da Sevakin Adası’nın Ankara tarafından ihya edilmesinden rahatsızlık duyduğu biliniyor. Mekke’nin hemen karşısında bulunan ve Osmanlı’nın Kızıldeniz’i kontrol amaçlı kullandığı adayı Türkiye’nin yeniden ayağa kaldıracak olmasının, BAE ve Suud tarafında paniğe sebep olduğu değerlendirilmekte. Abu Dabi ve Riyad’ın da İsrail ile işbirliği yaparak, Sudan’ın mevcut politikasını etkileme hedefli bir strateji yürüttükleri düşünülüyor. Aralık ayı başında İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Sudan’ı ziyaret edebileceğine yönelik söylenti de, Hartum’u karıştırmaya yönelik bir psikolojik operasyon olarak değerlendiriliyor. (Yeni Şafak, Akit)