Yeni Akit Gazetesi’nden Ali Karahasanoğlu çok tartışılacak bir yazıya imza attı. Karahasanoğlu Gülriz Sururi’nin vasiyeti ile aslında kendi kesiminin ikiyüzlülüğünü ortaya çıkardığını ileri sürdü. İşte Karahasanoğlu’nun yazısının bir kısmı;
Gülriz Sururi ölm-üş.. Onların tanımlaması ile toprağa karışmış.. Ö-lüm haberi de, toprağa karıştıktan sonra duyurulmuş.
Niye? Çünkü 90’a merdiven dayadığından habersiz Gülriz, daha birkaç sene önce, mayolu bir fotoğrafını gazetelere bastırtmıştı..
Bundan ne temin edecek ise? Kendisine ne getirisi olacak ise? Birileri “hâlâ çok güzelsin” deyince.. Hoşuna gitmiş olmalı..
Ama ö-lümü ile birlikte öğrenmiş olduk ki.. Aslında Gülriz Sururi, çevresindeki insanlara hiç güvenmiyormuş.. Onları riyakar, manfaatçi, samimiyetsiz buluyormuş.. Bunu açıkca da söylemiş.. Vefatının duyurulmamasını da..Onun için istemiş..
Ne demiş, çevresindeki insanlara? Ekleme çıkarma yapmadan, iktibas ediyorum: “Ce-naze töreni istemiyorum. Çünkü ben ‘cami avlusu kokteyl partisi’ istemiyorum. Bizim insanımızın tören kültürü yok. Ne yapıyorlar? ‘Ay saçın ne güzel olmuş.’ Yok efendim, ‘Üstündekini nereden aldın?’ Böyle şeyler olacağına tören yapılmasın.”
Gülriz Sururi’nin ce-nazesine ben katılmayacağıma göre.. Dindar insanlar katılmayacağına göre.. Kendisinin, aynı röportajda bahsettiği üzere.. Mirasını bıraktığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Aziz Nesin köyü çevresindeki kişiler katılacağına göre.. Bu sözleri de, onlara yönelik olarak sarf etmiş olmalı..
Çağdaş Yaşamcılara yönelik olarak, “Bunlar da ce-naze nedir, ö-lüye saygı nedir bilmezler” demek istemiş..Ce-naze töreninde bile, “Ay saçın ne güzel olmuş” muhabbeti yapacaklarını hatırlatmış.Çünkü daha önceki ce-naze törenlerinde, bu samimiyetsizliğe şahit olduğunu söylemiş..
Ama bakıyorsunuz..Çağdaş Yaşamcılara..Bakıyorsunuz, Gülriz Sururi etrafında ona sempati ile yaklaşanlara.. “Ay çok büyük tiyatrocu idi. Büyük bir kaybımız.. Daha kendisinden çok yararlanacaktık” söylemi ile kendilerini riyakar gören bayana saygı sunuyorlar..
Gerçek ortada.. Kadın resmen, kendisinin ce-naze törenine gelecek olanları, riyakarlıkla samimiyetsizlikle itham etmiş.. Ce-naze töreni düzenlenmiş olsa idi, en önde katılacak olanlar ise.. Yüzlerine tükürüldüğünün farkına varamamış olmalılar ki, “Ya Rabbi şükür” dercesine, hâlâ mevtaya saygıda kusur etmiyorlar..
ÇYDD açıklama yapıyor: “Sururi, Cumhuriyetin öncü sanatçılarından birisidir”. Ama o, sizin hakkınızda öyle düşünmemiş olmalı ki.. Cenaze törenine bile fırsat vermemiş.. Bir başkası konuşuyor:
“Acımız çok büyük.. Işıklar içinde uyusun.. Akşam, kendisi için dua edeceğim.”Kadın dua istememiş.. En azından, bunların duasını istememiş.. Ama onlar yine.. Bir yandan dini kavramları çağdışı bulurken..
Bir yandan da.. Çaresiz kaldıklarında, “dua”ya sarılıyorlar.. Dua istismarı yapıyorlar.. (Yeni Akit)