Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, son dönemdeki hakem kararları ve futbol dünyasında yaşanan son gelişmelerle ilgili olarak Ülker Stadyumu 1907 Tribünü’nde açıklamalarda bulundu.
İşte Ali Koç’un açıklamaları;
Fenerabahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın toplantısına, “Bu toplantıyı yapmak bizim için mecbur hale geldi” diyerek başladı ve barkovizyonda 8-9 dakika süren bir video yayınlandı. Bu konuşmaları yapmaktan dolayı mutsuzum. Aldığımız sonuçlara, içerisinde bulunduğumuz duruma bir kılıf aramıyoruz, gündemi değiştirmek için de burada değiliz. Burada bulunma sebebimiz, verilen bir gol, sarı kart vs de değil. Biz yönetim olarak tribünlere oynamak için burada değiliz.
Fenerbahçe’ye karşı son 4 haftada sistematik bir şekilde hatalar yapılıyor. İlerleyen haftalarda da herkesin uyanık olmasını bekliyoruz. Bize karşı yapılan hatalar tesadüfi bir şekilde değerlendirmiyoruz. Bize karşı yapılanlar tam da bizim ivme yakaladığımız dönemde olması, eş zamanlı şekilde olması kasıtlı ve sistematik bir yaklaşımın olduğunu bizlere göstermektedir” sözleriyle başladı.
FATİH TERİM’E YANIT
Kulüpler Birliği bildirisi? “Hakem hataları sürekli olarak Türk futbolunun içerisinde olacaktır. Hakemler de insandır, hata yapabilir. Kulüpler Birliği’nde verdiğimiz imzanın arkasındayız, sonuna kadar arkasındayız. Sayın Fatih Terim’in yaptığı açıklamaları doğru bulmuyoruz, aslında bu açıklamalar üzerinden biraz da kurnazlık yapılıyor. Kulüpler Birliği’nde altına imza atılan bildiri, hakemler hata yapmaz şeklinde değildir. Bildiri hakemlere düdük astırılmasının sonuçlarını göstermek içindi. Kimse ant içmedi hatalar hakkında konuşmayacağız diye.”
FENERBAHÇE’NİN LOBİSİ YOK MU?
“Ne hikmetse MHK başkanı da konuştuğu zaman hep bir Galatasaray maçının arkasından konuşuyor. Bir camia, yaşadığı her hatadan sonra düdük astırsa, piyasada hakem kalır mı? Olay son derece bilinçli şekilde çarpıtılmıştır. MHK eski başkanı, Trabzon maçı bardağı taşıran damla oldu dedi ama başka türlü okumak isterseniz, hakemlere ‘Trabzon maçlarında hata yapmayın’ mesajı da çıkabilir.”
TFF SEÇİMLERİNDE NE YAPACAKSINIZ?
“Futbol böyle 3-5 kişinin eline, lobisine oyuncak gibi bırakılacak, ucuz operasyon ve hesaplarla, renklerin çıkarları gözetilerek yönetilecek bir alan değildir. “Hiç lobimiz olmadığı söyleniyor. Hatta çok efendi olduğumuz. Federasyona ne kadar çok insan sokarsan o kadar hakkını koruyabilirsin. Bu da sistemin ne kadar yozlaştığını göstermektedir. Her kulüpten 3’er kişinin atanmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz. “Seçimler gelecek için fırsattır. Biz şu aşamada sistemin parçası olup olmayacağımıza karar vermeliyiz. Belki seçimlerde oy bile vermeyebiliriz. Bu seçimler, Türk futbolu için mihenk taşıdır. Belki de TFF seçiminde hiç oy bile vermeyebiliriz.”
MHK BAŞKANLIĞI VE KUDDUSİ MÜFTÜOĞLU SORUSU
“MHK başkanı değişmeliydi, değişti. Bu bir çözüm müdür? İsimlerin değişmesi çözüm olacaksa çözümdür ama mevcut sistemde fark yaratabilmesi kolay değildir. MHK başkanı, kurumu ne kadar bağımsızdır? Karar verirken ne kadar kendi iradeleriyle karar almaktadırlar? Performanstan memnunlardı ki kamuoyu rahatsızlığı tavan yapana kadar istifa konusu gündeme gelmedi. Demek ki memnunlardı. İsimler değişebilir ama sorunların kalıcı olarak değişmesi pek mümkün değil. Yeni gelenlerin işlerini ne kadar iyi yapacaklarından şüpheliyim. Hele adı geçen biri var ki isminin geçmesi bile abesle iştigal.”
“HATALAR ENDİŞEMİZİ ARTTIRDI”
Durup dururken ortalığı yangın yerine çevirmek istemiyoruz. Bursaspor maçında son dakikada yediğimiz golün iptal edilmesi gerektiği konusunda tüm otoriteler hemfikir. Hem faul hem ofsayt. Malatyaspor maçını 3-2 kazandık. Kazanmamıza rağmen mix zone’da hakem hatalarına değindik. Göztepe maçında iyi oynadık, nispeten rahat galibiyet aldık. Bu galibiyete rağmen hakem hataları endişemizi artırdı. Ertesi gün de rahatsızlığımızı dile getirdik. Tek tek pozisyonları tartışmayacağız, buna gerek de yok. Şunu bilmenizi istiyorum, bizler her şeyin farkındayız.
TFF’nin yapılanma şeklinde bir sorun var. Türk futbolunun, herkese eşit mesafede yönetildiği kanısı artık son derece uzak. Türk futbolu, 90’ların sonundan başlayarak lobilerle yönetilir duruma gelmiştir. TFF’nin oluşma şeklini her zaman eleştirdim. TFF’deki herkesin renk bağlılıklarını geride bırakması gerekiyor.
ALİ DÜRÜST GÖNDERMESİ
Federasyon, kulüp kotası şekinde değil. liyakat ile oluşturulmalıdır. Kendi takımlarına haksızlık yapıldığını düşünerek “istifa eden” ve daha sonra da “takımına hizmet etmek için TFF’ye geri döndüm” açıklamasının yapılması bizleri şaşkınlığa uğrattı. Kamuoyunun gözü önünde bu açıklamalar yapılıyorsa, bizlerin görmediği, duymadığı yerlerde neler yaşanıyor, neler konuşuluyor düşünmek istemiyoruz
“MHK, TFF TESİSLERİNDE OLMAMALI”
Tamamen bağımsız olması gereken MHK’nin konumu ve işleyiş şekline gelelim. MHK’nin bizzat kulüpler tarafından oluşturulması gerektiğini düşünüyor, öneriyoruz. Tamamen bağımsız olması gereken MHK’nin baskı altında olmaması için fiziki olarak TFF tesislerinde olmaması gerektiğini düşünüyor, öneriyoruz. Hakemlerin ödül ve ceza sistemine dikkat çekmek istiyoruz. Bu kamuoyuna fazla yansımaz ama hakemler, çok ince mesajları olan bu ceza ve ödüllerle yönlendirilmeye açıklar. Taze örnek Barış Şimşek’in VAR Koordinatörü olarak atanmasını gösterebiliriz.
“KİMSEYİ BASKI ALTINA ALMADIK”
Hakemlerimiz dışarıdan anlaşılamayacak çok ince mesajları olan ödül ve ceza sistemiyle yönlendiriliyor. Barış Şimşek’in VAR Koordinatörü olarak atanmasını örnek olarak gösterebiliriz. Barış Şimşek, Kayserispor maçının VAR hakemiydi. İki tane senaryo çizeceğim; Kötü yönetim sergileyen bir hakem görev almaya devam ediyor, diğer kötü yönetim sergileyen hakem ceza alırken güven ortamı oluşabilir mi? Herhangi bir takımın maçını kötü yönetan takımın sonraki hafta maç aldığı, bir başka takımın maçını kötü yöneten hakemin sonraki haftalar maç alamadığı yerde hakemlere mesaj verilmesi olarak adlandırılabilir. Bu güven müessesesini zedeleyen bir tutumdur. Kazansak da kaybetsek de bu konuya her daim özen gösterdik. Kazanırken güzel, kaybederken çirkin yüzümüz olmadı. Her zaman tek bir yüzümüz oldu. Hiçbir zaman ayrıcalık istemeye, imtiyaz yaratmaya teşebbüs etmedik. Yaptıkları hatalardan dolayı hakemlere düdük astırma gayretimiz olmadı. Bir kez dahi TFF ve kurullarını baskı altına almaya çalışmadık. Buna olaylı Galatasaray derbisi de dahil. Bunu da bir zaaf olarak görenler var ama bu bizim tarzımız. Bizim gizli ajandamız yok.
“G.SARAY’A VE MUSTAFA CENGİZ’E TEŞEKKÜR EDERİM”
“Serdar Aziz ve Tolga Ciğerci için Galatasaray’a teşekkür borçluyuz. Serdar Aziz gibi bir oyuncunun Fenerbahçe’ye gelmek için ısrar etmesi, ayrılırken hocasına teşekkür etmesi çok güzel. Böyle bir oyuncunun bize bonservissiz geldiği için Galatasaray’a teşekkür ederim. Tolga için de bonservis vermedik. Kendisi de ücret almadı. Bir önceki takımında yanlış tedavi edilmiş. Bu iki oyuncunun bize gelmesine vesile oldukları için Sayın Mustafa Cengiz’e teşekkür ederim.
“DEMİRÖREN GÖREVİNE DEVAM ETMEMELİ”
İddaa ihalesini kazanan kişiyle başkanın aynı olması doğru değil. Aynı aile dahi olmaması gerek. Yıldırım Demirören bugünden itibaren görevine devam etmemelidir ama bu süreçler uzundur. Başkanımız daha iyi bilir. haber7