Haberyirmi

CHP’li belediyelerin devletten bağımsız bir şekilde sözde yardım kampanyaları düzenlemesi ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Fetvaya gerek yok, zekatınızı fitrenizi bize verin” şeklindeki açıklamasını değerlendiren gazeteci Emin Pazarcı, “Kalkıp müftü gibi din alimi gibi halkın karşında zekat diyo buna uygun bir takım gerekçeler fetvalar uyduruyorlar. Yani Cumhurbaşkanı bana göre çok bile sabretti.” dedi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele nedeniyle zor günlerden geçtiğimiz bu zamanlarda CHP ve CHP’li belediyeler destek olmak yerine her zamanki gibi köstek olmaya devam ediyor. Akşam Gazetesi Ankara temsilcisi Emin Pazarcı, katıldığı A Haber canlı yayınında, CHP’li belediyelerin tepki çeken hareketlerine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“Sayın Cumhurbaşkanı en sonunda patladı” diyen Pazarcı, “Bunu bu şekilde değerlendirmek lazım çünkü günlerdir biz de görüyoruz bu garipliği bu garabeti. Biz de paylaşıyoruz. Şimdi bakıyorsunuz Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan bahsetti onun yaptığı şovlardan bahsetti. Bundan bir süre önce hatırlarsanız Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı çıktı “Korona morona yoktur halk korkutuluyor bizim ekonomimizi baltalamaya çalışıyorlar herkes sokağa çıksın herkes alışveriş yapsın herkes Hatay’a gelsin” şeklinde bir şov yaptı. Ardından da dün veya evvelsi gün bir açıklama yaptı. Hatay’da şu kadar ö’lü var düşük gösteriliyor diye. Şimdi bu iş midir? Bu bulaşıcıda bu kadar ö’lü varsa senin payın nedir diye sormak lazım. Burada bir garabet var.” diye konuştu.

“Bu halka hizmet değil düşmanlıktır”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yol inşaatını yamadığını ve buna rağmen, “Ben şu kadar asfalt döktüm” diye övündüğünü ifade eden Emin Pazarcı, “Eğer böyle bir dönemde asfalt dökeceksen madem bununla övüneceksen bu hastanenin yolunu yap ama yapmıyor. Yani burada büyük bir mücadele var ve hep birlikte milletçe bu mücadeleyi iyi yürütüyoruz herkes elini taşın altına koymalı ama maalesef bazı CHP’li belediyeler burada destek olmak yerine köstek oluyorlar. Yani zaman zaman bakıyoruz toplu taşıma araçları valiliğin uyarılarına rağmen sayılar azaltılmış ve insanlar alt alta üst üste. Kusura bakmayın ama bu halka hizmet değil düşmanlıktır. Bunu da merkezi idareden birilerinin kalkıp söylemesi gerekir.” ifadelerini kullandı.

Pazarcı şunları söyledi:

“Defalarca vatandaşlardan bize şikayetler geldi. Çok elden yapıldığı zaman bu tür yardımlar organizasyonlar bir ton sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu zaman zaman öyle görüntüler oluyor ki çöplerin içinde ekmek yığınlarıyla karşılaşıyoruz ve gereksiz birtakım yığılmalar ortaya çıkıyor. Neresinden bakarsanız bakın paralel bir yapı. Devlet yardım kampanyası düzenlediği zaman onu yerden yere vuran hatta size zırnık yok diyen hatta ve hatta Diyanet İşleri Başkanı kalkıp açıklama yaptığında evet zekat verilebilir diye bunu yerden yere vuran insanlar, hemen karşısında kendi kampanyalarını düzenliyorlar. Kalkıp müftü gibi, din alimi gibi; halkın karşında zekat diyor, buna uygun bir takım gerekçeler fetvalar uyduruyorlar. Yani Cumhurbaşkanı bana göre çok bile sabretti. Çünkü gerçekten ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Burada paralel bir yapı oluşturmak burada devleti tökezletmeye çalışmak açıkçası hiç sözü sakınmayalım üzerinde basa basa söyleyeyim, halka karşı düşmanlıktır halka yardım etmek değildir.”

“Burada ciddi bir mücadele var ama bu mücadeleyi sekteye uğratmaya çalışan da bir yapı var.” diye sözlerini sürdüren Pazarcı, “Lafı evirip çevirmeye gerek yok maalesef başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’nin üst yönetimi bu virüsten kendilerine bir pay çıkartmaya çalıştılar. Zannetiler ki Türkiye Cumhuriyeti devleti de Batı’daki örnekleri gibi çökecek, büyük sıkıntıya girecek ve bu karmaşanın sonunda kendilerine bir iktidar devşirecekler. Ama böyle olmadı. Türkiye sıkıntıya giren bir takım ülkelere yardım etmeye başladı. Burada ne yapmaları gerekiyor? Bir takım algı operasyonları yapmaları gerekiyor ve yapılanları çarpıtmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Eyy İmamoğlu senin 100 bin liran yok mu?

Ekrem İmamoğlu maske bulamıyoruz devlet bize maske versin gibi bir takım serzenişler içinde. Ben kendisine örnek veriyim Ankara’da küçük bir beledeyi Mamak Ve Keçiören Belediyesi uzun süreden beri maske üretiyorlar ve vatandaşa dağıtıyorlar. Bir maske makinesi 100 bin lira civarında bunun yenisi 50 bin liraya kadar makineler var. Eyy İmamoğlu senin 100 bin liran yok mu? İki tane makine alsan bütün İstanbul’un ihtiyacını karşılayacaksın. Ama bunu yapmıyor işte işi karatmaya çalışıyor. Bir takım algılar yapmaya çalışıyor. Kaldı ki bu Ankara’daki iki ilçe belediyelerinin bütçeleri İBB bütçesiyle karşılaştırıldığında denizdeki bardak kadar bir bardak su kadar. Ama buna rağmen bunlar bu çabaları gösteriyorlar öbür tarafta sürekli şikayet sürekli engellemeye çalışan problem yaratan bir yapı var . Doğal Sayın Cumhurbaşkanının patlaması.” değerlendirmesinde bulundu. Yeni Akit