Vladimir Putin, yani Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’da sert bir savaş yürütüyor.
Cephede kayıpları arttıkça, artı, ulaşmak istediği hedeflerden uzaklaştıkça, eli daha da ağırlaşıyor, Ukrayna’yı tümden cezalandırmaya dönük eylemler içine giriyor.
Son dönemde Ukrayna şehirlerinin altyapıları hedefte. Elektrik ve su altyapısı füzelerle vurulup tahrip ediliyor.
Son açıklamalara göre 450 bini Başkent Kiev’de olmak üzere Ukraynalıların yaşadığı 4,5 milyon ev elektriksiz kaldı. Tam da Kasım ayına girdiğimiz ve kışın soğuk havalarının yaklaştığı bir dönemde.
Sonuç getirmesi zor ancak Ukrayna halkı üzerinde hayli yıpratıcı sonuçları olmasına kesin gözüyle bakabileceğiniz bir yeni süreç bu.
Birkaç kere iyi fırsatlar karşısına çıkmasına rağmen, Batı’nın pohpohlamasıyla ateşkes ve barış seçeneğini denklem dışına iten Voladimir Zelenski, yani Ukrayna Cumhurbaşkanı, bu son yapılanları “enerji terörizmi” olarak nitelendirdi.
Öbür taraftan Eylül ayında kısmi seferberlik kararıyla 300 bin kişiyi silah altına alan Putin, yeni bir adım daha attı, “Ağır suç işleyen kişilerin seferberlik kapsamında askere çağrılacağını” duyurdu.
Rusya, geçen hafta, Türkiye ve Birleşmiş Milletler aracılığıyla yapılan tahıl anlaşmasını askıya aldığını duyurduğunda, anlaşmanın hele hele bu kadar kısa sürede tekrar yürürlüğe girebileceğine çok az insan inanabilirdi.
Büyük çoğunluk, “O iş bitti artık, Putin bu öfkeyle bir gram tahılın sevkiyatına bile izin vermez” diye düşünüyordu.
Ama beklenen değil, sürpriz olan gerçekleşti.
ERDOĞAN’IN SAKİNLEŞTİRİCİ GÜCÜ VE TAHIL ANLAŞMASINA DÖNÜŞ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasından kısa süre önce Afrika dönüşü, ayak sesleri duyulmakta olan savaşla ilgili Türkiye’nin tutumu ne olacak sorusuna Erdoğan, “Rusya’dan da vazgeçmeyiz, Ukrayna’dan da vazgeçmeyiz” şeklinde bir cevap vermiş, Türkiye’nin dengeli bir politika ile hareket edeceğinin işaretlerini vermişti.
O dengeli politika, Türkiye hesabına sayılamayacak kadar büyük getiriler sağladı. Erdoğan’ın Putin’le olan yakın diyaloğu, sadece Türkiye için fayda sağlıyor değil tabi.
Esir takası anlaşması ile savaşan taraflar, bu ‘rolden’ yarar sağlıyor. Tahıl anlaşması ile açlık tehlikesi içindeki ülkelerin yüzü gülüyor.
Dün, MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı’nda bu konuya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz’deki tahıl koridorundan özellikle Afrika’daki ihtiyaç sahiplerinin istifade ettirilmesi için anlayış birliğine vardık ve bunu geliştiriyoruz. Şu an ciddi gıda krizi ve kıtlıkla boğuşan Somali, Cibuti, Sudan başta olmak üzere tüm ihtiyaç sahibi ülkelere tahıl gemilerinin öncelikle ulaşmasını temin edeceğiz” dedi.
Hatırlamak gerekirse, Rusya’nın, askıya aldığı tahıl anlaşmasına Erdoğan ve ekibinin devreye girmesi ile hızlıca geri dönmesinin ardından Kremlin’den yapılan açıklama hayli dikkat çekici olmuştu.
Kremin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’nin tahıl anlaşmasının yeniden başlamasındaki varlığının anlaşmalara olan güvenin ana faktörü olduğunu belirterek, “Ankara ve bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk diplomatları ile ordu mensupları tarafından yürütülen çalışmalar büyük övgüye layıktır.” dedi.
Bu açıklamayı okuyunca aklıma, bir süre önce Erdoğan’ın yakın kurmayları arasında yer alan üst düzey bir güvenlik yetkilisinden duyduğum ifade geldi.
Erdoğan’ın Putin’le olan yakın ilişkisine değinen ilgili isim, “Cumhurbaşkanımızın sakinleştirici gücü, Putin’in daha ağır kararlar almasını da önleyebiliyor” şeklinde konuşmuştu.
İNGİLİZ GAZETESİNİN MERAK ETTİĞİ SORUYU ERDOĞAN’IN A TAKIMANDAN BİR İSME SORDUM
Bu son gelişme, Erdoğan ile Putin arasındaki ne zaman bir temas olsa, bizden daha fazla meraklanan Batı medyasını da şaşırtmış olmalı. Çıkan haberlerden bunu anlayabiliyoruz.
İngiltere’de yayın yapan The Guardian Gazetesi, İngiliz medyasının ve yönetiminin duygu ve düşüncelerine tercüman olurcasına şu soruyu sormuş:
“Erdoğan’ın sırrı ne? Putin’i nasıl ikna ediyor?”
İki soru da ilgimi çekti ve bu soruları, Erdoğan’ın çevresine bir de ben sorayım istedim. Cumhurbaşkanının A takımından bir isim tam olarak şu cevabı verdi:
“Karşılıklı güven ve saygıya dayalı liderlik diplomasisi.” Biraz fazla diplomatik bir cevap olabilir bu.
Ancak, madalyonun öbür tarafından baktığınızda ise, “Erdoğan’ın sırr ne? Putin’i nasıl ikna ediyor sorularına bundan daha iyi bir diplomatik cevap verilemezdi diye de düşünebilirsiniz.
İsrail'in geçen hafta Pazartesi günü Gazze Şeridi'nde Refah kentine yönelik saldırıları devam ederken, İsrail ordusu…
Dün İstanbul'da meydana gelen terör saldırısı, Çağlayan Adliyesi'nin önündeki polis kontrol noktasına yönelik gerçekleşti. İki…
31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere yaklaşırken, Türkiye'deki siyasi sahnede partiler adaylarını tanıtmaya başladı. Ancak Ana…
2024'ün ilk günlerinde, Orta Doğu'da yüksek bir gerilim atmosferi hüküm sürüyor... Dün Lübnan topraklarında meydana…
Valorant VP Al Valorant VP al, taktiksel birinci şahıs nişancı oyunu olarak oyun dünyasında büyük…
Malta'da dil okulu fiyatları 2023, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bu faktörler arasında okulun türü,…