YPG neden tutunamıyor: YPG’nin turnusol kağıdı Afrin (ANALİZ)

YPG Afrin’de neden geri çekiliyor? Taktik mi yok sa kaçış mı…. Suriye savaşı boyunca başından bugüne YPG’nin askeri duruşuna kısa bir bakış atıyoruz. YPG gerçekten de Kobani’de destansı bir direniş mi sergiledi. Kuşkusuz bu soruların yanıtları için Afrin’i beklemek gerekiyordu. Afrin kuşkusuz YPG’nin turnusol kağıdı oldu.


Haseke/Kamışlı'da eğitimini tamamlamış YPG militanları.

ANALİZ:

Rakka’ya, ABD’nin 12 bin sivili katlettiği bombardıman sonrası girip bayrak diken YPG/PKK, hava desteği olmadan hiçbir varlık gösteremediğini Afrin’de de ortaya koydu. YPG’nin gerçek savaş beceresi TSK/ÖSO unsurlarının Afrin’e yönelik harekatı ile sınanmış oldu. Ancak örgütün gerçek “becerisi” ilk kez hava desteği olmadan girdiği bu savaşta ortaya çıktı. Önce Bülbül beldesi’ni boşaltan YPG, ardından Racu’dan son olarak da Şeyh Hadid beldesinden tek kurşun sıkmadan kaçtı. TSK/ÖSO unsurlarının savaşın başından bu yana henüz meskun mahal savaşı bile tecrübe etmemesinin ardında da YPG’nin bu kaçışı yer alıyor.

YPG SÜREKLİ GERİ ÇEKİLİYOR

Önce Bülbül beldesi, ardından Racu beldesi ve son olarak da Şeyh Hadid beldesi YPG’den ele geçirildi. Ancak hiçbir beldede YPG’nin çokça sözünü ettiği “destansı bir direniş” göremedik. YPG’nin terkedip bırakması, merkeze çekilmesi ile halen şu ana kadar hiçbir biçimde şehir savaşı /meskun mahal operasyonları gerçekleşmedi. Bu meskun mahal operasyonları TSK/ÖSO açısından meskun mahal çatışma örneği, PKK/YPG açısından da  “kendini ispat etmek için bir fırsat” niteliğinde olacaktı. Ancak olmadı.

Sabah gazetesine bu soruyu yanıtlayan, SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın’ın dediği gibi “PKK, Raco’da kazanamayacağını bilse de canımızı yakmayı deneyecekti” ama girişimde bile bulunamadı, ya da bulunmadı.

GERİ Mİ ÇEKİLİYOR, KAÇIYOR MU

Peki asıl soru şu… YPG strateji gereği geri mi çekiliyor, yoksa kaçıyor mu?…

Bunun bilinçli bir çekilme olmadığı açık. Aksine telaş halinde bir kaçış olarak değerlendirmek lazım. Afrin’de TSK/ÖSO unsurlarının oluşturduğu kuşatma daraldıkça YPG, daha da telaşa kapılır gibi.

Hangi noktayı savunması gerektiği konusunda bugüne kadar iyi bir sınav veremedi. Cephede hiç savaşmadı.

Afrin son durum harita 5 Mart 2018
Afrin son durum harita 5 Mart 2018. Ele geçirilen köyler kırımızı okun bulunduğu noktalarda. YPG bu tarihe kadar Bülbül, Racu, Şeyh Hadid beldelerini direnmeden terketti.

Aslında YPG, IŞİD ile de cephede hiç savaşmadı. Hava desteği ile imha edilen alanlara girip bayrak diktikten sonra, zafer işaretini yaparak takıldı kameralara…

Hava desteğinin olmadığı, puslu, sisli havalarda gelen IŞİD saldırılarına karşı YPG’nin nasıl ağır kayıplar verdiği HABERYİRMİ arşivlerinde çok sayıda haberle sabit… Dolayısıyla hava desteğinin olmadığı bir YPG’nin varlık gösteremediği açık.

Oysa her cephede militan bulundurup, her cepheden çekilmek yerine, YPG savunma güçlerini belli noktalara odaklayabilirdi. Ancak şimdiye kadar yaptıklarına bakarsanız her noktayı yarım yamalak savunmaya kalkıştı. Bu nedenle de nereye odaklanacağını bilemedi. Cinderes ve Raco aynı anda kuşatıldığında eli ayağına dolandı. Raco’yu hızla boşaltmak zorunda kaldı.

KAĞITTAN KAPLAN’IN GERÇEK YÜZÜ

Aslında YPG, onu destekleyen ideologların iddia ettiği gibi hiçbir zaman “efsanevi bir direniş” göstermedi… Desten yazdıklarını iddia ettikleri Aynel Arap (Kobani) de bile bu durum böyleydi.

IŞİD 2013’te Irak’tan Suriye’ye giriş yaptığı ve Halep’e ulaştığında YPG bugünden çok daha hızlı biçimde kaçmayı tercih etmişti.

Tam 300 köyü sadece 1 ayda tamamen boşaltmış, IŞİD karşısında adeta dökülmüştü. Öyle ki Ağustos 2014’te Kobani’de Mürşitpınar sınırkapısına kadar sıkıştırılmış ve yüzlerce militanını kaybederek bitme noktasına gelmişti. Ta ki ABD’nin 1 günde 300 sorti hava desteği kendilerine ulaşana kadar…

Miştenur Tepesi, Aşıklar Parkı gibi kritik alanlar bugün hala aklımızda… Üstelik IŞİD, günde 200’e varan hava saldırısına rağmen Kobani saldırısını durdurup geri çekilmedi bile…

ABD hava saldırılarının başladığı Eylül 2014’ten, Ocak 2015’e kadar IŞİD Kobani’den sökülüp atılamamıştı bile…

Gerçek şuydu… YPG hiçbir zaman “destansı bir Kobani direnişi” gösteremedi. Tam aksine Kobani’de IŞİD, askeri savaş tarihine girecek düzeyde “Ölümüne saldırı” yürütüyordu.

Rakka farksız…

Binlerce hava saldırısı, Rakka’da tüm binaları toz bulutuna çevirdi. Sincar enkaz haline getirildikten sonra YPG ve Peşmerge unsurları kente girebildi.

Rakka saldırısında bir YPG militanı. Uzaktan hedefleri belirleyip ABD’li subaylara iletiyor.

Irak ordusunun yürüttüğü Musul operasyonu da aynen böyle oldu…

Şimdi Afrin…

Üstelik Türk ordusunun bölgeye yönelik bombardımanı, ABD’nin Kobani, Rakka ve Musul’a yaptığı hava saldırıları ile kıyaslanamaz bile…

ABD hem sayı bakımından hem de hedef bakımından, düzenlediği bombardımanlarla acımasız, agresif ve ölümcül saldırılar düzenledi. B-52 halı serpme bombardıman uçaklarıyla şehirler enkaza döndü. Sivillerin bir bölümü hala o enkazlardan çıkarılmaya da devam ediyor…

YPG, TSK’nın “hedefe” yönelik ve yerleşimleri toptan hedef almayan bu hava saldırılarıyla aslında meskun mahalde şehir savaşı pekala yapabilirdi. Sivil kıyafet bile giyerek böyle bir algı da oluşturdu… Ancak hiçbir biçimde kent savaşı yürütmedi. Olduğu gibi alanları TSK/ÖSO’ya teslim etti.

Tüm bu sonuç aslında tek bir gerçeği ortaya koyuyor. YPG/PKK kendi taraftarlarının iddia ettiği gibi hiçbir zaman “efsane bir savaş” yürütmedi. O her zaman “kağıttan bir kaplandı”

Afrin ise onun turnusol kağıdı oldu…

HABERYİRMİ/ANALİZ

Yorum

  1. Süleyman Aydın

    amerikanın acımasız hava desteği olmadan ypg bir hiç. Bu aynı zamanda Türk ordusunun yeteneği…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir