Yaptığı açıklamalar kendi içinde çelişen, verdiği sözler ise havada kalan ABD Başkanı Donald Trump bu kez ülkesinin İran ile 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurdu. İsrail ipiyle kuyuya inen Trump İran’a yaptırımları tekrar başlatacağını açıklayarak Ortadoğu’da yeni çatışma ihtimalini artırdı. Trump’ın bu çıkışı küresel petrol arzı görünümü hakkında belirsizlik yarattı.
Trump dün gece Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada ABD’nin “Tek taraflı, hiçbir şekilde yapılmaması gereken berbat anlaşmanın” temelini sarsmak için İran’a ekonomik yaptırımları tekrar başlatacağını söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015 yılında yapılan anlaşma ile İran’a yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımlar askıya alınmış, bunun karşılığında Tahran nükleer programını sınırlamıştı. Anlaşma İran’ın nükleer silah yapmasını engellemeyi amaçlıyordu.
Ancak Trump, halefi Barack Obama’nın dış politika mirası olarak görülen anlaşmanın ile İran’ın balistik füze programından kaynaklanan tehlikeler hakkında hüküm içermediğinden yakınıyor. İran’ın 2025 yılından sonraki nükleer çalışmaları ve Yemen ile Suriye’deki savaşlardaki rolü hakkında da hükümler içermesini istiyor.
ABD Hazine Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre İran’ın enerji, otomotiv ve finans sektörlerini hedef alan yaptırımlar üç ila altı ay arasında tekrar başlatılacak.
Yaptırımların tekrar başlatılması İran’ın petrol ihraç etmesini ve uluslararası bankacılık sistemini kullanmasını çok zor hale getirecek.
Dünya petrol arzının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturan İran’ın başlıca ihraç pazarları arasında Türkiye, Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore bulunuyor.
Petrol fiyatları ABD’nin anlaşmadan çekilme kararının ardından dün dalgalı bir seyir izledikten sonra bugün keskin yükseldi. Brent petrolünün varil fiyatı yüzde 2.5 artarak 76.75 dolar ile Kasım 2014’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD çekilse de ülkesinin anlaşmaya riayet edeceğini söyledi. Ancak Trump’ın kararı İran siyasetinde dengeyi tutucular lehine çevirerek Ruhani’nin Batı ülkeleriyle yakınlaşma ihtimalini sınırlayabilir.
İran nükleer silah yapmak istediği iddialarını reddediyor ve barışçıl amaçlar için nükleer program yürüttüğünü belirtiyor. Birleşmiş Milletler denetçileri İran’ın anlaşmayı ihlal etmediğini belirtirken, ABD’li üst düzey yetkililer daha önce defalarca İran’ın anlaşmanın teknik düzenlemelerine riayet ettiğini ifade etmişlerdi.