Geçen 5 yılda 600 bin kişi öldü. |
İç savaşın başladığı 2011’den bu yana Suriye ve Irak’ta akan kan durmadı. 2011’de başlayan “Arap Baharı” rüzgarıyla, bölgeye “özgürlük-demokrasi” vadeden Batı, kendisine yakın rejimleri, ülke yönetimlerine getiremeyeceğini anladığı günden bu yana “vekil ordular” eliyle coğrafyayı şekillendirmeye başladı.
ABD ve Rusya destekli yerel güçlerle, Irak ve Suriye rejimlerinin yer yer direkt olarak, yer yer vekaleten yürüttüğü savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı 600 bini buldu.
Suriye Politika Araştırma Merkezi (SCPR) yayınladığı raporla 2011 Mart ile 2016 Şubat ayları arasında sadece Suriye iç savaşında 500 bin insan hayatını kaybetti. 1.88 milyon insan ise yaralandı. Bu sürede yurtlarını tekeden insan sayısı ise 10 milyona dayandı.
Suriye’deki iç savaştan Kuzey Afrika’ya 4.4 milyon, Türkiye’ye 2. 4 milyon mülteci sığındı. Lübnan’daki her 7 kişiden biri ise artık Suriyeli mülteci.
FOTO: (Llveuamap) Çatışma bölgelerini gösteren harita. Suriye ve Irak, adeta kıyameti zorluyor. |
-Ey Allah’ın Peygamberi! Irak’ımıza da (dua et), dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v):
-Şeytanın boynuzu orada ortaya çıkacak ve fitne orada yayılacaktır, buyurdu.
(Taberani)
“Kitabın direğinin yastığımın altından çekildiğini görür gibi oldum. Gözümle onu takip edince onun yükselen bir nur olduğunu, onun Şam’a bırakıldığını gördüm. Dikkat edin şüphesiz iman –fitneler meydana geleceğinde- Şam’da olacaktır.”
(Hakim’in rivayeti esas alınmıştır. Taberani)
“Allah’ın emri (kıyamet) gelinceye kadar bu ümmet, her nereye yönelseler galip gelmeye devam edeceklerdir. İnsanlardan onları yardımsız bırakanlar onlara zarar veremezler. Onları çoğu; Şam halkıdır.” (Kenzu’l-Ummal ve İbni Asakir’de geçmiş. Zayıf bir hadis.)
-Ey Allah’ın Rasulü! Bizim için tercih et (hangisine katılalım)? Dediler.
-Şam ordusuna katılın, buyurdu.
-Ey Allah’ın Rasulü! Biz koyun sürüleri olan kimseleriz. Şam’a gitmeye güç yetiremeyiz, dediler.
-Şam ordusuna katılmaya güç yetiremeyen kimse Yemen ordusuna katılsın. Şüphesiz Allah Şam’a (ve ehline) benim için kefil olmuştur, buyurdu. (Heysemi)
-Kıyametten önce Hadramevt’ten veya Hadramevt tarafından bir ateş çıkacak ve insanları etrafında toplayacaktır.
-Ey Allah’ın Rasulü! (O zaman) bize ne yapmamızı emredersin? Diye sordular.
-Şam’a gidin, buyurdu. (Tirmizi)
“…Meryem oğlu İsa, Dımeşk’in (Şam) doğusunda bulunan beyaz minarenin yanına inecektir..” (Ebu Davud)
Tebük gazvesinde Rasulullah (s.a.v)’ın yanına geldim. Kendisi deriden bir çadır içindeydi. Bana:
-Ey Avf! Kıyametten önce şu altı şeyi say: Benim ölümüm, sonra Beyt-i Makdis’in fethi, sonra koyunların ani ölümlerine sebep olan bir hastalık gibi aranızda hızla yayılan ölümler, sonra aranızda malın –birinize yüz dinar verilse öfkeleneceği kadar- çoğalması, sonra Arapların evlerinden girmedik hiçbir ev bırakmayan bir fitne, sonra sizlerle sarı oğulları arasında yapılacak ve onlar tarafından (her bir sancak altında) on iki bin kişinin bulunacağı seksen sancak altında üzerinize gelip bozacakları bir antlaşma, buyurdu. (Hakim)
“Ğarb ehli kıyamet gününe kadar hak üzere üstün gelmeye devam edecektir.”
İmam Ahmed ve İbni Teymiye, ğarb ehlinin Şam ehli olduğunu söylemiştir. (Müslim)
“Mü’minler yurdunun merkezi, Şam’dadır” (Taberani)