ANALİZ: IŞİD Musul’da ne yapacak: Musul’dan sonrası…

(Musul son dakika, musul son dakika görüntüleri, musul’da işid ne yapacak?. Irak’ta musul son durum ne? Musul’dan sonra IŞİD ne olacak?)

Musul’dan sonra IŞİD ne olacak?

Zor soru! Ama cevapsız değil!

Musul 2014 Haziran’ında Irak Şam İslam Devleti‘nin (IŞİD) eline geçti. kenti ele geçirmek için ilk operasyon
Mart ayında Irak güçlerince gerçekleştirildiyse de pek başarılı olunamadı.
Musul’a yönelik kapsamlı saldırı ise 16 Ekim’de başladı. 40 ülkeden oluşan ABD’nin
başını çektiği koalisyon; bu koalisyonun, sayısı bir düzineyi geçen yerel
ortakları 17 Ekim’de kente saldırıyı başlattı.

Musul’a fiili olarak saldıran güç sayısı 20 bin. Çoğunluğu
Peşmerge ve Irak ordu güçleri…

Şii milisler de kara saldırısına katılıyor. 

ABD
havadan bombalıyor. 

Geri cephede ihtiyaç halinde operasyona katılacak rezerv
sayısı 50 bini aşıyor.

Musul’u elinde tutan IŞİD’in ne kadar savaşçısı olduğu
ise kesin olarak bilinmiyor. Bazı kaynaklara göre kentte 5 bin savaşçı savunmada…

Askeri strateji, sayıca üstünse düzenli birliklerin
karşısına, yine düzenli birliklerle çıkmanın “en büyük aptallık olduğunu”
söyler.

Saldırı öncesi uzun bir dönem savunma hatlarını ve
tahkimatını güçlendiren IŞİD, elbette kendisinden sayıca üstün birliklerin Musul’a
saldıracağını bekliyordu; Musul savaşına hazırlık olarak kentin belli noktalarına içine
petrol dolduracağı hendekler kazdı. Sık ve dikey tünellerle hava
saldırılarından korunmayı planladı. Saldırı başladığında ilk gün geri çekilir
gibi yaptıktan sonra Peşmerge mevzilerine bombalı araçlarla saldırdı. 17 Ekim’deki
nisbi “geri çekilme” medyada “DEAŞ kaçıyor” gibi son derece bilindik propaganda
başlıklarıyla verilse de ertesi gün bunun sadece bir strateji olduğu yine aynı
çevrelerce yinelenmiş oldu.

İki tarafta ne yaptığının farkında…

ABD ve ortakları Musul’u her şeye rağmen almak istiyor.

Onlar için kaç sivilin öldüğü hiç önemli değil.

Musul’un yerle bir edilmesi, binalar,
altyapının hasar görmesi hatta binlerce sivilin ölmesi onlar için hiç bir şey ifade etmiyor. 

Musul’la ilgili “bölüşüm anlaşmaları” sonrasında savaşın
insani boyutu sadece “PR uzmanlarının basın açıklamalarına ihale edilecek”
küçük bir detay. Bu savaş, Musul B-52 bombardıman uçaklarıyla moloz ve kemik yığınına
çevrilirken, “Sivil kayıpların en aza indirgenmesi için hassas davranıyoruz” açıklamalarıyla tamamlanmış olacak.

IŞİD’İ “İSLAM DEVLETİ” YAPAN ŞEHİR: MUSUL 

Musul savaşının çok kısa sürede biteceğini beklemek
gerçekçi değil. Zira Musul tümden bittiğinde IŞİD, “devlet” metaforundan da
fiili olarak kopmuş olacak. IŞİD’i “İslam Devleti” yapan şey Haziran 2014’te
ilan edilen Hilafet’in de bu kentte duyurulmuş olması. 

Bu durumda IŞİD Musul’u
kaybederse kurduğu “Hilafet” de kuşkusuz ağır darbe almış olacak. “Tümden yok
olmayacağı gerçeğinin ardında ise Suriye’de bulunan Rakka’nın halen IŞİD’in “ikinci
başkenti konumunda” olması yatıyor. BURAYA

IŞİD MUSUL’DA NE YAPACAK

Kenti kolay
teslim etmesini beklemek örgütün ruhuna, yapısına tamamen ters. 

Asıl soru direnip direnmeyeceği ile ilgili değil!

Asıl soru, “ne kadar direnebileceği”

İkinci dünya savaşında Amerikalılara saldıran Japonların yaptığı gibi; “Son mermi”, “son bombalı araç” ve “son adam” kalana kadar mı?

Yoksa Vietnamlıların yaptığı gibi; karşı tarafın da pozisyonunu bozmak ve “sabitlenmiş
hedef” olmaktan kurtulmak adına geri çekilip sürekli yeni cepheler mi açacak?
Suriye Ayn El Arap’a 2014 Ağustos’ta giren IŞİD, 1 ayda YPG’yi adeta yutmuş, onu Şanlıurfa Mürşitpınar sınır kapısı karşısında bin metrekarelik alana sıkıştırmıştı. 
Durumun “vahametini”  farkeden ABD ve Türkiye’nin Eylül ortasında başlayan yoğun hava-kara desteği sonucu IŞİD Ocak ayı sonuna kadar bölgeden ancak çıkarılabilmişti.
Söz konusu Musul olunca kuşkusuz direncin de daha yüksek olması beklenebilir.
ABD, Irak ordusu, Peşmerge ve şii milislerden oluşan “Birleşik güçlerin” yürüttüğü Musul saldırısı eğer ilk haftasında kaydadeğer bir ilerleme sağlayamazsa, operasyon beklenenden de uzun sürecektir. Ki bu durumda Musul’un bu güçlerce tümden ele geçirilmesi Ocak ayını bile geçebilir. 
Eğer, operasyonun ilk günlerinde bu hızlı ilerleme sağlanamazsa, Mart ayında Irak ordusunun duyurduğu ilk “Musul’u ele geçirme” operasyonunda olduğu gibi ara vermek durumunda kalacaklardır.
Zira daha önce Tikrit ya da Ramadi operasyonunda da ordu güçleri verdikleri büyük kayıplar karşısında operasyonları ara ara durdurmuş, bunu da “Sivillerin zarar görmemesi için” yaptıklarını açıklamışlardı. 
Bu tamamen operasyonun ilk haftasının tamamlanmasıyla ortaya çıkacak bir tablo gibi görünüyor.
Operasyon uzun da sürse, eğer koalisyon güçleri büyük kayıpları da göze alarak saldırıyı sürdürürse IŞİD Musul’u her koşulda kaybedecektir. 
Bu durumda, ya da farklı bir stratejik plana bağlı olarak daha önce IŞİD’in olası “geri çekilme hattı” batı yönlü olacak.

Batıda Suriye tarafında Deyr Ez Zor ve daha kuzeybatısında Rakka bulunuyor. Daha güneyde Kaim, Mayadin hattı yine IŞİD’in geri mevzilerini oluşturuyor.

MUSUL’U KAYBEDERSE NE OLACAK

Suriye’de iç savaş 2011’de başlamıştı. O dönemde başlayan çatışmaların kaynağı Batı’nın “ayar verdiği” “Arap Baharı” kaynaklı olduğu için Suriye ve Irak’ta operasyon gündeme gelmemişti.

Ancak 2014’te IŞİD’in o bahardan sıyrılıp bir “İslam hilafeti kurmayı” ilan etmesi herşeyi değiştirdi. 2014’ten bu yana bölgede yaşanan savaşın en büyük kırılması ise kuşkusuz Musul olacak.

IŞİD Musul’u kaybederse Irak ve Suriye’deki savaş form değiştirebilir.

IŞİD bu savaşı ilk günlerde olduğu gibi yer altına taşıyabilir. 
IŞİD, “Tevhid ve Cihad Hareketi” olarak Afganistan’da yürüttüğü “cihadı” sırasında ABD’ye kök söktürmüş, “vur-kaç” taktiği ile “gerilla savaşı” yürütmüştü. 2002 Irak işgali sırasında da “Irak İslam Devleti” adıyla ABD güçlerinin karşısında “işgalin en büyük direnişçi grubu” olmuştu. Örgütü “Irak Şam İslam Devleti” yapan şey ise 2011’de Suriye’de başlayan kargaşayı değerlendirip, “cihadı” Suriye’ye taşımaları oldu. 

MUSUL’DAN SONRASI…

IŞİD 2014 Haziran ayında El Kaide ile olan bağını koparıp “İslam Devleti’ni” ilan etmişti.

Büyüdü gelişti, “devlet” formunu aldı. Yerleşik bir düzen içinde yapılanmasını oluşturdu. Belediyecilik hizmeti verdi, “himmet” ofisleri, “zekat” ofisleri açtı, “sancak” dikip para bastı, çalışanlarına aylık bağladı, “askerlerine” düzenli ödeme başlattı.”Şeriat düzeni” ile kontrol altında tuttuğu bölgeleri yöneteceğini söyledi. “Had cezalarını” uygulayıp, “zekat” toplamaya başladı. Tüm bunlar O’nun hedeflediği “devlet olmanın” gereği olarak yapılması gerekenlerdi elbette…

Musul’dan sonra ise buraya kadar gelen “her şey” başladığı noktaya geri dönebilir….

Yeraltı savaşlarına…

3 YILDA 1 MİLYON BOMBA ATILDI

ABD’li üst düzey komutanların da ifade ettiği gibi açık olan bazı gerçekler var. Eğer hava desteği olmasaydı IŞİD tüm bölgeyi, bölgedeki tüm askeri güçleri tek başına silip süpürebilirdi. 
PKK, PYD, Peşmerge, Irak ordusu; IŞİD’in bir kaç günde rahatlıkla ezebildiği yapılar oldu. 2014 Ağustos ayında Kobani’ye saldıran IŞİD, sadece 3 günde 350 köyü almayı, daha kuzeyde Rasulayn’a kadar uzanmayı başardı. 

Musul’u, Suriye’de Rakka’yı, Irak’ta Ramadi’yi, Tikrit’i’i sadece 1 günde ele geçirdi.

Ancak hava saldırıları dengeyi bozdu, haritaları şekillendirdi.

Sadece Kobani’de IŞİD’e 100 bine yakın hava saldırısı düzenlendi.

A
Suriye ve Irak’ta Esad, Rusya ve ABD güçlerinin geçen 3 yılda örgüte yönelik hava saldırılarının toplamı ise 1 milyonu geçti.

IŞİD elindeki şehirler önce havadan vuruldu. Moloz yığınına dönüştürüldükten sonra karadan giren yerel birlikler ise buralara bayrak dikmekle yetindi.

Musul’da da aynı taktiği kullanıyorlar.

Bombala, ez, bayrak dik!

Savaşın en başından bu yana hava saldırılarına etkili bir çözüm bulamayan IŞİD, enerjisinin, insan kaynağı ve rezervlerinin büyük bir kısmını burada tüketti.

Musul’dan da -direnç sonucu olsa bile- bu yüzden çekilecek, ya da kenti bu nedenle kaybedecek.

Kuşkusuz Musul, savaşın seyrini ve stratejisini de yeniden belirleyecek.

IŞİD Musul’da kaybettiği andan itibaren muhtemelen “Devlete” giden süreç tersine işleyecek.

Özellikle Suriye’de belki Irak’ta da yeni bir “gerilla örgütlenmesine” dönmesi kaçınılmaz görünüyor. Haberyirmi