Haberyirmi Suriye'de ve Irak'ta son durum
 |
| FOTO: CHP ve bağlı ideolojik yapıların referanduma karşı geliştirdiği en büyük karşı duruş “Tek Adam”da toplanıyor. |
Türkiye‘de, Cumhurbaşkanlığı Sistemi‘ni öngören Anayasa değişikliği için 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi siyasi partilerin seçim kampanyaları devam ederken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “Tek Adam” propagandasıyla kendi geçmişiyle çelişiyor.
Referandumda “Evet” kampanyası yürüten Adalet ve Kalkınma Partisi‘ne (AK PARTİ) karşı “Hayır” kampanyası yürüten CHP, değişikliği “tek adam” söylemiyle eleştiriyor.
Ancak CHP’nin bu göndermesi, kendisinin Türkiye siyasi tarihinde bu “tek adamlı yılları” en fazla sürdüren, sahiplenen siyasi parti olduğu gerçeğini unutturmuyor.
CHP: TEK ADAMLARIN PARTİSİ
CHP, 1923-1945 yılları arasında Türkiye’yi tek parti iktidarı ile yönetti. Bu dönemde CHP kurucusu Mustafa Kemal’in 1938’e kadar “Tek Adam” ünvanı ile yönettiği Türkiye, 1945’e kadar yine başka bir CHP’li olan İsmet İnönü eliyle 1945’e kadar “Milli Şef” unvanıyla yönetildi. CHP, 1923-1945 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tek siyasal partiydi. Diğer taraftan askeri yönetimlerin “Tek Adam” olarak yönettiği 1960, 1970, 1980 darbelerinde de CHP’nin önemli bir rolü oldu.
CHP, 1923-1945 yılları arasında Türkiye’yi tek parti iktidarı ile yönetti. Bu dönemde CHP kurucusu Mustafa Kemal’in 1938’e kadar “Tek Adam” ünvanı ile yönettiği Türkiye, 1945’e kadar yine başka bir CHP’li olan İsmet İnönü eliyle 1945’e kadar “Milli Şef” unvanıyla yönetildi. CHP, 1923-1945 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tek siyasal partiydi. Diğer taraftan askeri yönetimlerin “Tek Adam” olarak yönettiği 1960, 1970, 1980 darbelerinde de CHP’nin önemli bir rolü oldu.
 |
| Mustafa Kemal’in 1938’e kadar “Tek Adam” ünvanı ile yönettiği Türkiye, 1945’e kadar yine başka bir CHP’li olan İsmet İnönü eliyle 1945’e kadar “Milli Şef” unvanıyla yönetildi. |
Peki, Türkiye siyasal hayatının yarım yüzyılını tek adamlarla yönetmiş olan CHP’nin “Tek Adamlı” kampanyası, “Evet”leri “Hayır”a çevirebilecek mi? Kuşkusuz bunu 17 Nisan’daki referandum sonuçları daha net gösterecek.
