Türkiye, YPG’nin Suriye sınırındaki varlığına ilişkin “tehdit” algılamasını her fırsatta dillendirmesine karşın, 2011’den bu yana örgütün tüm sınırda kontrolü sağlamasını sağlayan en etkili unsur oldu. Kimi zaman Avrupa’nın “IŞİD’i destekliyor” suçlamasına muhatap olmamak, kimi zaman da ABD ile ilişkileri belli bir seviyede korumayı sağlamak kaygılarıyla atılan bu adımlar, ne ABD’nin ne de PKK’nın YPG’ye kattığı olumlu etkilerin yanında kıyaslanamayacak kadar büyük oldu. Türkiye bu adımlarla hem YPG’yi yok olmaktan kurtardı, hem de lojistik ve savaşçı kaygısını gidererek bölgede yegane güç unsuru olmasına neden oldu.
YPG’ye destek için Habur’dan Türkiye’ye, oradan Kobani’ye sokulan Peşmerge güçleri. |
İlgili maddelerin kaynaklarına her maddede belirtilen linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz. İşte madde madde o 5 adım.
1- ÖSO YPG’YE GÖNDERİLDİ
Mürşitpınar sınır kapısından geçen ÖSO savaşçıları. Eylül 2014 /Şanlıurfa |
2014 Eylül Suriye haritası. YPG sarı alanlarda. |
IŞİD, bir kaç günde 350 köyü ele geçirdikten sonra Kobani’ye girmiş Türkiye sınırına kadar olan hatta kontrolü sağlamış ve YPG’yi bitme noktasına gelmişti. Türkiye, tam bu noktada YPG’ye destek vermesi için 1300 ÖSO savaşçısını Mürşitpınar sınır kapısı üzerinden YPG’ye destek için gönderdi.
2- PEŞMERGE GÜÇLERİ İLE TAKVİYE ETTİ
Türkiye’den Kobani’ye giren Peşmerge birlikleri… |
ÖSO’ya bağlı Rakka Suwar’ın çatışmalarda yetersiz kaldığı anlaşılınca, hemen ertesinde ağır silahlarla Peşmerge güçleri Türkiye üzerinden YPG saflarına yine Türkiye tarafından gönderildi. Özel harekat ve jandarma ekiplerinin kontrolünde Suruç sınırına hareket eden konvoy, Yumurtalık köyü üzerinden Kobani’ye yöneldi. Peşmerge’nin 5’erli gruplar halinde sınırı geçerken her şey canlı yayınlarla TV’lerden aktarılıyordu. Türkiye’den geçişte düğün havasında karşılanan Peşmergeler, özellikle Türkiye’deki PKK/YPG’liler ve yandaşları tarafından coşkuyla karşılandı.
3- KATILIMLAR TÜRKİYE ÜZERİNDEN SÜRDÜ
Botlarla Dicle’yi geçip YPG güçlerine katılan gençler |
IŞİD’in bitme noktasında Türkiye’nin bu kritik adımları örgüte can damarı oldu. O dönemde ABD’den silah yardımı almayan YPG, ÖSO ve Peşmerge ile rahatladı. Örgüte destek olmak isteyen militanlar Urfa’dan Suriye’ye kolaylıkla geçebiliyordu. Militanlar ellerinde YPG/PKK flamalarıyla kolaylıkla botlara binip Kobaniye geçiyordu., Militan sayısı o dönemde dib yapan YPG, Türkiye’den aldığı yüzlerce militanla gücünün devamlılığını sağlamayı başardı.
4- ÖRGÜT LOJİSTİĞİNİ TÜRKİYE SAĞLADI
Türkiye YPG’nin “kara gün dostu” gibiydi adeta. Kobani’de yaralanan tüm militanlar, Urfa ve Gaziantep’teki hastanelerde tedavi edildi.
Suruç Devlet Hastanesi’nde tedavi gören YPG’lilerden biri. |
Eş zamanlı olarak Kızılay TIR’ları binlerce tonluk gıda, yiyecek ve elbise yardımını Kobani’deki YPG yönetimine sevk etmeye başladı. Kızılay’ın resmi rakamlarına göre 100 bin tondan fazla yardım örgüte ulaştırıldı.
Kobani’ye yardım TIR’ı |
Türkiye bu yardımları “Türkiye, DEAŞ zulmüne karşı mazlumlara yardım ediyor” söylemiyle anlatırken, ilk kaygısı “DEAŞ’a destek veriyor izleniminden” kurtulmaktı.
Aynı dönemde Başbakan Yardımcısı olan Yalçın Akdoğan, “Kobani’ye 634 araçlık yardım yapmışız bugüne kadar. Şimdi o yüzden hükumeti eleştirirken, ‘şunlar yapıldı ama şunlar da var’ denmesi lazım” diyordu.
Kızılay Urfa Şubesi Kobani’ye 300 bin TL’lik ilaç yardımı yaparken. |
YPG’ye destek verilmeye başlandığı Ekim 2014’ten Aralık 2014’e kadar geçen 3 aylık sürede Türkiye, YPG’li militanlar, onların aileleri ve kontrol ettikleri bölgede yaşayan sivillerden oluşan 190 bin kişiyi ülke sınırlarından içeri alıp, kamplara yerleştirmişti.
Örgütün, tüm bu yapılanlara karşın “DEAŞ destekçisi Türkiye propagandası” ise başarılı olmuştu. Aynı günlerde 6-8 Ekim arasında sokaklara dökülen PKK/YPG’liler, Kobani’de YPG’nin bitişinin faturasını Türkiye’ye çıkararak, her gördükleri sakallıyı IŞİD’çi diyerek öldürüyordu.
Türkiye’nin ÖSO-Peşmerge takviyesi, savaşçıları hastanelerinde tedavi etmesi, sivilleri ise kamplara alması, YPG’nin “ölüm yolculuğundan” geri dönmesini sağladı. Eylül 2014’te ABD’nin hava desteğine rağmen Türkiye’nin hamlesiyle Ekim ayında toparlanan YPG, aynı ay ABD’den geniş çaplı silah yardımları almaya başlayarak “el birliği ile” bu “ölüm kuşatmasından” kurtarılmış oldu.
Ocak 2015’te IŞİD, Kobani’den tamamen çıktı. 10 bin’e yakın hava saldırısına rağmen, IŞİD Eylül ayında girdiği Kobani’de 5 ay boyunca kalmayı başarmış Türkiye, ABD, Peşmerge, Özgür Suriye Ordusu’nun toplu yardımlarıyla ancak ocak ayında bölgeden çıkarılabilmişti. YPG ise “Stalingrad savunmasına” benzeterek, savaşı kendine mal etmişti.
YPG, Ocak-Mart 2015 arasında IŞİD’i Kobani kırsalından geriletince IŞİD, ilk kez Kobani’nin 47 km doğusunda kontrol ettiği Tel Abyad’tan Türkiye’ye “YPG’ye verdiği destek” gerekçesiyle havan saldırıları düzenlemeye başladı. Türkiye’nin tavrına karşı Tel Abyad’a kadar YPG’ye direnen IŞİD, Tel Abyad’tan bir anda geri çekildi. Mesaj, Türkiye’ye verilmiş, “Madem YPG’yi o kadar destekledin. Al sana YPG sınırı” denilmişti.
5- KIRMIZI ÇİZGİ’LER GEÇİLDİ, TÜRKİYE TEPKİSİZ KALDI
Türkiye, Fırat’ın doğusunda Kobani ve Tel Abyad’ı alan YPG’nin, Fırat’ın batısına geçmesine “Kırımızı Çizgim” dediği halde buna göz yumdu. Ankara, “YPG, Fırat’ın batısına geçerse hedefimiz” olur demiş, YPG Fırat’ın doğusuna geçmiş, Menbiç’e adım atmıştı.
2016 Ocak ayı. YPG Fırat’ın batısına geçti. (Sarı alanlar) |
YPG, 2015’i Menbiç’in doğusunda küçük bir bölgeyi ele geçirmiş olarak kapattı. Temmuz’da kenti ele geçirdiğinde de Türkiye sadece seyrediyordu. ABD’nin “YPG çekilecek” sözüne güvenen siyasi iktidar, YPG’nin ilerleyişine göz yumdu. ABD bu ve benzer sözleri daha sonraları bir çok defa daha tekrarlayacak, ancak her defasında Türkiye seyretmeye devam edecekti. Haberyirmi