Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani 24 Eylül’de yapılacağı duyurulmasına karşın Türkiye ve Irak’ın tepki gösterdiği “Bağımsızlık Referandumu için” kararlı. Barzani, bu süreçten “geri dönüşün olmayacağını ve referandumun zamanında yapılacağını” duyurdu.
Referandum’da “Özerk yönetim” yerine Bağımsız Kürdistan devletinin kurulmasını istiyor musunuz?” sorusunun sorulacağı öğrenilirken, seçimde “evet” kararının çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Bölgede “Kürdistan” devleti en fazla İsrail tarafından destekleniyor. ABD de referanduma giden yolda Barzani’yi destekleyen diğer önemli aktör.
Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün de “Kürdistan’a tam destek veren güçler arasında.
Türkiye ve Irak, bağımsız bir Kürt devletine karşı olduklarını her fırsatta dile getirmesine karşın, bu kapsamda ortaya konan tepkiler pek bir şey ifade etmiyor.
IKBY Başkanı Mesud Barzani |
Zira Bağdat yönetimi, Barzani‘nin “geri adım atmayacağına” yönelik son açıklaması sonrasında ilginç bir karşı adım attı.
Irak merkezi hükumeti, kendi denetimindeki Kerkük kuyularından çıkarılan ham
petrolün Irak Kürt Bölgesel Yönetimi‘ne (IKBY) sevkiyatını askıya aldığını
duyurdu.
Irak Petrol Bakan Yardımcısı Kerim Hattab Caferi yaptığı yazılı açıklamada,
“Kuzey Petrol Şirketi‘nden IKBY’ye giden ham petrol sevkiyatı hemen durdurulmalı
ve ek üretime ise son verilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Caferi, kararın teknik bir arızadan mı yoksa başka bir sebepten dolayı mı
alındığına dair herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak Erbil’E “referandum” öncesi verilen bir işaret olduğu açıkça anlaşılan bir adımdı bu…
Irak merkezi hükumeti, Mart 2016’da yine herhangi bir gerekçe göstermeden
yaklaşık 5 ay boyunca Kerkük’teki petrol sevkıyatını durdurmuştu.
Petrol zengini Kerkük kentinde toplamda 5 kuyu var. Bu kuyulardan Baba
Gurgur, Cambur ve Habbaza kuyuları merkezi hükümeti adına Kuzey Petrol Şirketi
tarafından denetlenirken, diğer ikisi ise IKBY’nin kontrolünde bulunuyor.
Kentteki kuyulardan çıkarılan petrol, boru hatlarıyla Türkiye üzerinden
Ceyhan Limanı‘na sevk edilerek dünya pazarında satılıyor. Dolayısıyla sıradan kuyulardan söz etmiyoruz…
Ancak bu tepkiler sembolik ve “çaresizlikten” üretilen, ortaya konan adımlar…
Ne Bağdat’ın kesmekle tehdit ettiği, ya da kestiği petrol vanaları, ne Türkiye’nin karşılığı olmayan “Kürt devleti kurulamaz tepkileri” bir Kürt devletinin ortaya çıkmasını asla engellemeyecek.
Son olarak ABD ve İsrail tarafından aksi bir erteleme kararı alınmadıkça 24 Eylül’den itibaren “birinci Kürt devleti” ile tanışmış olacağız.
YPG/PKK’ya ihalesi verilen ikincisi için süreç devam ediyor… HABERYİRMİ