Arabistan kanunları gereği, yeni kral olarak Kral Abdullah’ın kardeşi olan Veliaht Prens Selman bin Abdulaziz’in (79) (Kral Selman) kral olarak ülke yönetiminin başına getirildiğini ve bu konuda beyat alındığını
duyurdu.
Suudi Krallığı babadan oğula geçiyordu. Ancak bugün de yaşanan karışıklıklara giden yolu Suudi Arabistan Krallık Divanı vermiş oldu. Krallık Kral Abdullah’ın oğlu yerine kardeşi Kral Selman’a verilmişti.
Kral Selman göreve geldiği ilk andan itibaren taht kavgalarının fitilini ateşleyecek bazı uygulamalara girişmişti. Ancak dünya kamuoyu, ülkede olup bitenleri “Yolsuzluk” operasyonu adıyla başlatılan adımlarla bu kavganın boyutu görebildi.
Kral Selman tahtın varislerini kardeşi Kral Abdullah’ın oğullarının elinden alıp, kendi oğullarına bırakmak için Yemen’den fırlatılan füze saldırısını bekledi.
Aralarında Prens El Velid bin Talal’in de aralarında olduğu 11 prens, 4 bakan ve onlarca eski bakanların yer aldığı isimler gözaltına alınmıştı.
Operasyonla yakalananların tamamı ya Kral Abdullah’ın oğlu, dolayısıyla müstakbel kral adayları ya da onlara yakın isimlerden oluştu.
Daha gelenekçi yapıda olan Kral Abdullah dönemini kapatan
ve müttefiklerini birer birer avlayan şimdiki kral Selman bin Abdulaziz, aynı zamanda ABD’ye
“tam ve şartsız ortak” olma eğilimini de başından beri gösterdi. Şeriat
kanunlarına göre yasak olmasına karşın kadınların futbol müsabakalarını
izlemesinin önünü açması, yine kadınların trafikte araç kullanmalarına izin
verilmesi onun attığı adımlardan bazıları.
bu hamlelerle uzaklaştırıp, yerine taht hiyerarşisine kendi oğullarını getiriyor.
Kral Selman’ın oğlu prens Muhammed bin Nayif. |
bin Selman…
sonraki “Kral adayı” oluverdiler. BBC’nin konuyla ilgili değerlendirmesinde bu
durum “Suudi Krallığında ilk kez yeni bir kuşağın öne geçtiğine işaret ediyor”
ifadeleriyle verilse de bu apaçık bir soyun krallıktan alaşağı edilmesi
anlamına geliyor.
yönetiminden uzaklaştırılırken, yerine onun kardeşi olarak Krallığa getirilen
Kral Selman’ın oğullarına krallık yolu açılmış oluyor.
bin Nayif… ABD ile arası en iyi isimlerden biri olarak biliniyor.
tarafından memnunlukla karşılandı elbette.
mesafeli duruşuyla biliniyor. Batı basını onu överken özellikle bu noktaya
vurgu yapıyor.
radikal İslamcı militanlara karşı sert tutumu ile biliniyor. Prens, 2009
yılında El Kaide’nin suikast girişiminden kurtulmuştu” ifadelerine yer veriyor.
için fazlasıyla yeterli bir neden.
ABD ile ilişkileri daha sıkı ve ayrılmaz bir boyuta taşıyan isim olarak
biliniyor.
Suudi Krallığında yönetim Kral Abdullah’tan, Kral Selman ve oğullarının denetimine girdi. Görsel: BBC |
diğer oğlu… İkinci Kral adayı…
talebi üzerine başlatılan Yemen saldırıları kapsamında, Suudi Arabistan
öncülüğündeki operasyonların başına geçmişti.
ise 1975’te göreve gelen ve dünyanın en uzun süre görev yapan dışişleri bakanı
olan Suud El Faysal’ın yerine, Suudi Arabistan’ın ABD büyükelçiliğini yapan ve
Kraliyet ailesinden olmayan Adel Cubeyr’in atanması oldu.
NEDEN GERÇEKLEŞTİ
tarafından girişilen bu darbenin nedenleri iki açıdan ele alınabilir.
zimmetine geçirme hırsı…
yukarıda bazı detaylar ifade edilmeye çalışıldı.
desteklediği Husilere karşı açık bir başarısızlık hatta yenilgi, Suriye ve Irak’ta
büyük oranda çöken planlar… İşte tüm bunlar Suudi Arabistan’ı ABD’ye biraz daha
yaklaştırmak zorunda kaldı. Yapılan tasfiyeler de bir açıdan ABD tasfiyeleri
olarak fiili durumda gerçekleşmiş oldu. Zira gidenlerin tamamı aynı zamanda gelenekçi
olarak ifade edilen Şeriat kurallarına gelenlere nispeten “daha bağlı” isimlerden
oluşuyordu.
getirip, Kral Abdullah ve soyunu yönetimden uzaklaştırdı. Kişisel hırsını
tatmin etti. Tasfiye aynı zamanda ABD ile mesafeli olan isimleri de hedef aldı.
İran’a karşı ABD’ye daha güçlü biçimde yakınlaşmış oldu.
kadar olmadık değişiklikler gözlendi; Kadınlar araç kullanmaya, statlara
girmeye başladı… Ilımlı İslam ülkede “en popüler kelime” haline geldi.
Öyle görünüyor ki, bu gelişmeler sonrası Suudi Arabistan’ın bölgeye dair dış politikası, ABD ve İsrail politikalarıyla aynı çizgiye oturmuş olacak.
Ve yine öyle görünüyor ki Suudi – İran gerilimi ciddi anlamda kendini hissettirecek.
Son olarak kişisel krallık ihtirasının, ABD politik çizgisiyle aynı yatağa girdiği ülkede, politikaların bölge dinamiklerini değiştirmeye yetip yetmeyeceğini söylemek için biraz daha beklemek gerekiyor. Bunu söylemek için erken.
Ançak bu değişimin Suudi Arabistan’ın iç politikasında “yerleşik krallık anlayışında” büyük sarsılmalara neden olacağı kesinlikle söylenebilir. HABERYİRMİ